Condoleezza RİCE
Ciddiyim Merak ettiğim bişey var. Doğru mu ona bakacağım..
Ciddiyim Merak ettiğim bişey var. Doğru mu ona bakacağım..
Jessica Alba Zaten var. 2. Sayfada bulabilirsin.V.I.P demiş ki:Peki senin avatarındaki kız kim acaba geçen bir filmdede görmüştüm onuda çıkarsana Biyografi okumaya bayılırım
Araştırdım ama adamın kendi sitesinde bile azcık bir bilgi var.StarkDrache demiş ki:Adam Fawer'in Biyorafisini Bulabilirmisin?
Tam Olarak Benim Buldugum Bilgiler Belki Ayrıntılı Olur Diye İstemiştim Ama Sağlık OlsunQuensis demiş ki:Araştırdım ama adamın kendi sitesinde bile azcık bir bilgi var.StarkDrache demiş ki:Adam Fawer'in Biyorafisini Bulabilirmisin?
Adam Fawer
(1970-...)
İlk romanı Olasılıksız şimdiden beş dile çevirilmiş ve en iyi ilk roman dalında 2006 International Thriller Writers Award ödülünü kazanmıştır.2008 Nisan ayındada ikinci kitabı olan "Empati" çıkmıştır.
Fawer, Pennsylvania Üniversitesi'nde lisans ve lisansüstü derecelelerini tamamlamıştır. Stanford Graduate School of Business'da MBA'ini yapmıştır. Kariyeri esnasında Fawer; Sony Music, J.P. Morgan ve son olarak da About.com gibi türlü şirketler için çalışmıştır.
Fawer, hayat arkadaşı ve oğluyla New York'ta yaşamaktadır.
İşte yok adamın kendi sitesine bile baktım zaten bunlar da oradan çevirilmiş hali.StarkDrache demiş ki:Tam Olarak Benim Buldugum Bilgiler Belki Ayrıntılı Olur Diye İstemiştim Ama Sağlık OlsunQuensis demiş ki:Araştırdım ama adamın kendi sitesinde bile azcık bir bilgi var.StarkDrache demiş ki:Adam Fawer'in Biyorafisini Bulabilirmisin?
Adam Fawer
(1970-...)
İlk romanı Olasılıksız şimdiden beş dile çevirilmiş ve en iyi ilk roman dalında 2006 International Thriller Writers Award ödülünü kazanmıştır.2008 Nisan ayındada ikinci kitabı olan "Empati" çıkmıştır.
Fawer, Pennsylvania Üniversitesi'nde lisans ve lisansüstü derecelelerini tamamlamıştır. Stanford Graduate School of Business'da MBA'ini yapmıştır. Kariyeri esnasında Fawer; Sony Music, J.P. Morgan ve son olarak da About.com gibi türlü şirketler için çalışmıştır.
Fawer, hayat arkadaşı ve oğluyla New York'ta yaşamaktadır.
Quensis demiş ki:Liv Tyler
(1 Temmuz 1977-...)
Liv Tyler(1 Temmuz 1977 Mount Sinai Hospital, New York City, New York, ABD)
Asıl adı Liv Tallarico olan, model ve müzisyen Bebe Buell ve Aerosmith’in solisti Steven Tyler’ın kızı olan Amerikalı aktris.
Liv Rundgren adıyla dünyaya geldi. Çocukluğunu Portland, Maine’de geçirdi. Annesinin o dönem birlikte olduğu Todd Rundgren’in babası olduğunu düşünerek büyüdü. 11 yaşında , yakın aile dostu olan Steven Tyler’a olan benzerliği dikkat çekince,babasının annesinin bir zamanlar ilişki kurduğu Steven Tyler olduğunu öğrendi. ve on iki yaşında babasının soyadını aldı. On dört yaşındayken annesiyle birlikte New York’a geri taşındı ve o yıl aile dostu, 80′lerin ünlü top modeli Paulina Porizkova tarafından keşfedilerek modellik yapmayı başladı. Seventeen, Interview gibi ünlü dergilerin kapağında yer aldı.
Dünyanın Liv’i tanıması ise Aerosmith’in Crazy şarkısının klibiyle oldu. Rol için Steven Tyler’ın kızı olduğu bilinmeden seçildi. Dünya çapında milyonlarca gencin sevgisini kazandı.
O yıl ilk iki filminde oynadı: Heavy ve Silent Fall. Oyunculuğu çok sevdi ve modelliği bırakmaya karar verdi. Sinema dünyasında ilk ciddi çıkışını ise Bertolucci’nin “Çalınmış Güzellik”(1996) filmiyle yaptı. Bu filmden sonra Liv de artık film yıldızı olarak anılmaya başladı ve kısa sürede Tom Hanks [ That Thing You Do! (1996)] ve Bruce Willis [ Armageddon (199] gibi starlarla çalışmaya başladı. Dünyanın en büyük bağımsız filmi olan; Peter Jackson’ın efsanevi Yüzüklerin Efendisi üçlemesinde Elf Prensesi Arwen rolüyle yer aldı. Çekimler Yeni Zellanda’da bir yılda tamamlandı. Liv de bir yıl orada yaşadı.
2001′de nişanlandığı müzisyen Royston Langdon’la 25 Mayıs 2003′te Karayipler’de evlendi. Haziran 2004′te hamile olduğu açıklandı. 14 Aralık 2005′te ise çiftin ilk çocuğu Milo William Langdon dünyaya geldi.
Aktrisliğin dışında, 2003′ten beri Givenchy’nin yüzü olarak görev yapıyor (Firmanın ondan önceki modeli ise Audrey Hepburn’dü). Liv, Very Irresistible Givenchy parfümünün, “Givenchy le Makeup” makyaj serisinin, “Givenchy - Ready to Wear and Accessories” kolleksiyonunun kampanyalarında yer aldı. 2005 yazında Givenchy, bir gül türüne Liv’in adını vermeye karar verdi..
Kısa Bigiler..
——————-
[*]Hiç oyunculuk dersi almadı.
[*]Oscar adayı Joaquin Phoenix’le sevgiliydiler. Şimdi ise çok yakın arkadaşlar.
[*]Annesi Bebe Buell gençliğinde Playboy modelliği de yaptı.
[*]Annesi ve kendisi gibi, anneannesi Dorothea Johnson da bir modeldi.
[*]Yarı kardeşi Mia Tyler büyük beden modelliği yapıyor.
[*]“Bongo Jeans”, “Visa Card”, “Pantene Shampoo” “Lux Shampoo”, “Valentino” gibi bazı markaların reklamlarında görev aldı.
[*]Uzun erkekleri sevdiğini söylemesine rağmen hem kocası Royston, hem de eski sevgilisi Joaquin ondan kısa.
[*]15 yaşında sigaraya başladı, 25 yaşında bıraktı.
[*]Ayakkabı numarası 45.
[*]Sağlık problemleri yüzünden bir süre vejeteryandı.
[*]Liv norveççe,isveççe ve danimarka dilinde “hayat” anlamına geliyor.
[*]Annesi Bebe Buell ona Liv adını verdi çünkü doğduğu hafta bir tv dergisinin kapağında Liv Ullmann vardı. Bunu gören Bebe,
kızının Ullmann gibi iyi bir oyuncu olmasını dileyerek Liv adını koydu.
[*]Arkadaşları arasında Gwyneth Paltrow, Kate Moss, Sean Lennon, Stella McCartney, Drew Barrymore da bulunuyor.
[*]Yüzüklerin Efendisi’nin çekimlerini en son gününde çok duygulanıp ağladığını söylüyor.
[*]Givenchy ile ilk tanışması; ortaokuldayken arkadaşının annesinin Organza parfümünü gizlice deneyerek olmuş.
Kendi Ağzından bi kaç söz..
———————————-
NY üzerine:
————
“NY’un en sevdiğim yanı evimde gibi hissetmem sanırım. 1977′de burada doğdum ve uzun süre burada yaşadım.Buraya çok bağlıyım. NY’ta görülecek bir sürü muhteşem şey var: harika sanat eserleri, bir sürü film, harika konserler, her türden ilginç insan. Hudson Nehri’nin üzerinde bisiklete binmeyi, köpeğimi iki blok arasında gezdirirken bile birlikte oynayabileceği yirmi köpekle karşılaşmasını, sabahın dördünde bile canım istediğinde hindili sandviç bulabilmeyi seviyorum.. Bir NY gecesinde her şey mümkündür. Bu şehir çok spontene ve sizi her zaman şaşırtabiliyor.”
Yüzüklerin Efendisi’nin insanlardaki etkisi üzerine:
—————————————————
“Yılbaşında İngiltere’de arkadaşımın evinde kalıyordum. Eşim Roy ve ben uyuyorduk. Arkadaşımın iki küçük oğlunun sesleriyle uyandım. Koridorda dolaşıyor, odaların kapılarını açıp içeri giriyorlardı. Bizim odamızın önüne geldiklerinde, daha küçük olanı tam kapıyı açmaya davranmıştı ki diğeri “Hayır! O kapıyı açma. Orda prenses yatıyor.” dedi. Kalbim yerinden fırlayacak gibi oldu. Sanırım bu, filmlerimizin insanlar üzerindeki etkisini gerçekten kavradığım ilk kezdi.”
Normal bir hayat yaşamak üzerine:
—————————————
“Çok lüks bir hayatım yok. Her tarafımda şoförler ve benim yerime her işimi halletmek için bekleyen insanlar yok. Normal bir insan gibi yaşıyorum.. Sorumluluklar olmadan yaşamanın iyi bir fikir olduğunu düşünmüyorum.”
Hayat üzerine:
——————
“Hayat beni heyecanlandırıyor. Filmlerde oynamak ya da röpörtaj vermek gibi şeylerden değil, küçük, normal, günlük şeylerden bahsediyorum. Uyanmak. Giyinmek. Yemek hazırlamak. Hepsini çok heyecan verici buluyorum.”
Oynadığı Filmler..
————————
[*]Lonesome Jim (2005) …. Anika
[*]Jersey Girl (2004) …. Maya
[*]The Lord of the Rings: The Return of the King (2003) …. Arwen
[*]The Lord of the Rings: The Two Towers (2002) …. Arwen
[*]The Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring (2001) …. Arwen
[*]One Night at McCool’s (2001) …. Jewel
[*]Dr T and the Women (2000) …. Marilyn
[*]Onegin (1999) …. Tatyana Larina
[*]Cookie’s Fortune (1999) …. Emma Duvall
[*]Plunkett & Macleane (1999) …. Lady Rebecca Gibson
[*]Armageddon (199 …. Grace Stamper
[*]Inventing the Abbotts (1997) …. Pamela Abbott
[*]That Thing You Do! (1996) …. Faye Dolan
[*]Çalınmış Güzellik (1996) …. Lucy
[*]Empire Records (1995) …. Corey Mason
[*]Heavy (1995) …. Callie
[*]Silent Fall (1994) …. Sylvie Warden
Teşekkür ettim bende hastayım bunaQuensis demiş ki:Mariah Carey
(27 Mart, 1970-...)
1970-1991: Erken yaşam, keşfedilme ve ilk başarılar
Mariah Carey, 27 Mart 1970'de, yarı Venezuellalı, yarı Afrika kökenli bir babanın ve İrlandalı bir annenin en küçük çocukları olarak dünyaya geldi. Fakir bir çocukluk geçiren Mariah Carey, henüz üç yaşındayken annesi ve babası ayrıldı ve üç kardeşten en küçüğü olduğu için annesinin yanında yaş****** sürdürmeye başladı. Küçük bir çocukken sesini farkeden annesi sayesinde müzik eğitimi almaya başlayan sanatçı, liseyi bitirene kadar amatör olarak müzik çalışmalarını sürdürdü. Liseyi bitirdikten sonra da profesyonel olarak çalışmak için Manhattan'a yerleşti.
Müzik kariyerine bugün çok iyi bir arkadaşı olan Brenda K.Starr'a geri vokal yaparak başladı. Bu sırada klavyeci arkadaşı Ben Margulies ile beraber şarkılar yazmaya başladı. 1990 yılında demo kasedini bir partide Sony Music'in müdürü Tommy Mottola'ya dinlettiren Carey, Mottola'nın sesine hayran olması ile aynı yıl ilk albümü "Mariah Carey"i çıkarttı. Bu albümden Vision Of Love, Love Takes Time, Someday ve I Don't Wanna Cry isimli şarkıları single olarak piyasaya sürdü ve hepsi de listelerde 1 numaraya ulaştı. "Mariah Carey" albümü çok geçmeden ABD çapında 9.5 milyon kopya satarak Carey'i üne kavuşturdu. Albümüyle ve Vision Of Love şarkısıyla Grammy ödüllerinde iki dalda aday gösterilen Carey, iki ödülü de kucakladı.
İlk albümünün başarısının verdiği güvenle birlikte Carey 1991'de "Emotions" albümünü çıkardı. Albümden Emotions, Can't Let Go ve Make It Happen single'ları çıktı ve hepsi büyük başarılara imza attı. Carey o yıl da Grammy ödüllerinde iki dalda aday gösterildi, ancak ikisinde de ödülü kazanamadı.
1992-1996: Uluslararası patlama ve devamı
Çoğunlukla ABD'de tanınan bir isim olan Carey, 1992'de konser albümü "MTV Unplugged EP" ile tüm dünyanın tanıdığı bir isim oldu. Albümden Trey Lorenz in eşlik ettiği The Jackson 5 cover'ı I'll Be There şarkısı single olarak piyasaya sürüldü. Mayıs 1993'te ise Carey Sony Music'in sahibi Tommy Mottola ile evlendi. Aynı yılda Carey üçüncü albümü "Music Box" ile tüm listeleri alt üst etti ve bu albümle 29 milyon satış yaparak ulaşılması güç bir rekora imza attı. "Music Box" halen Carey'nin en çok satan albümüdür.
Carey, "Music Box" taki başarısını 1994'te çıkardığı "Merry Christmas" isimli noel temalı albümü ile perçinledi. Albüm, tüm zamanların en çok satan noel temalı albümü oldu. Albümden Joy To The World adlı klasik noel parçasının Carey versiyonu ve Carey'nin bizzat yazmış olduğu All I Want For Christmas Is You adlı noel parçası single olarak piyasaya sürüldü.
1995'te Carey "Daydream" isimli albümünü piyasaya sürdü. Albümden önce single olarak piyasaya sürülen Fantasy isimli şarkısı listelere 1 numaradan giriş yaptı. Fantasy, Carey'nin listelere 1 numaradan giriş yapan ilk single'ı dır. "Daydream" müthiş bir başarı yakalayarak birçok ülkede satışlarda liste başı oldu, "Music Box" un kine yakın bir satış rakamı elde etti ve kritiklerce içerik bakımından Carey'nin en iyi albümü olarak kabul gördü. Albümden çıkan diğer single'lardan Boyz II Men düeti One Sweet Day ve Always Be My Baby liste başı olurken, Forever ve Open Arms belli bir başarı elde edemedi. Bunun yanında Carey "Daydream" ile Grammy ödüllerinde 6 dalda aday gösterildi, ancak hiçbirini kazanamadı.
1997-2000: Bağımsızlık ve yeni bir imaj
Halka mutlu bir evlilik olarak yansımasına rağmen, Carey Mottola'nın kendini kontrol ettiğini öne sürerek 1997'de Mottola'dan ayrıldı. Akabinde yeni albümü "Butterfly" için Honey single'ını piyasaya süren Carey, müzik tarzındaki değişikliğine rağmen bu şarkıyla da büyük başarı elde etti ve Honey, ABD listelerine 1 numaradan giriş yaptı. Şarkı Puff Daddy tarafından düzenlenmişti, ki bu da "Butterfly" ın R&B/Pop'dan daha çok R&B/Hip-Hop tarzına yakın olacağı sonucunu doğurmuştu. Albüm yayımlanınca bu tahminlerin doğru olduğunu gösterdi. "Butterfly" albümü aynı zamanda Tommy Mottola'nın esaretinden kurtuluşun ve bağımsızlığın göstergesiydi. Albüm büyük başarı elde etti ve eleştirmenlerce tarz değişiminden dolayı "yeni bir başlangıç için harika bir albüm" olarak nitelendirildi. Albümden yayımlanan My All single'ı ABD'de 1 numaraya ulaştı ve uluslararası alanda başarı sağladı.
1998'de "#1's" adlı toplama albümünü piyasaya süre Carey, düşünülenin aksine müziğe henüz ara vermeyeceğini, bununla beraber "#1's" in gerçek bir toplama albüm olmadığını, zira "o kadar yaşlanmadığını" ima etti. Albümde adından anlaşıldığı gibi Carey'nin 1 numaraya ulaşmış bütün şarkıları yer almaktaydı. Dört tane de yeni şarkı bulunuyordu: Sweetheart, I Still Believe, When You Believe, ve Do You Know Where You're Going To (Theme from Mahogany). When You Believe o yıl "Mısır Prensi" animasyon filminin film müziği için kaydedilmişti ve şarkıda Carey'e Whitney Houston eşlik ediyordu. Şarkı, Akademi (Oscar) ödüllerinde "En İyi Film Şarkısı" dalında ödül kazandı.
Carey 1999'da "Rainbow" albümünü piyasaya sürdü. Albüm, eleştirmenlerce Carey'nin önceki albümlerine göre zayıf bulunmasına rağmen ticari olarak iyi bir başarı sağladı. Bu albümden çıkan 1 numara single'lar ise Heartbreaker ve Thank God I Found You oldu.
2000 yılında Dünya Müzik Ödülleri'nde ise "Son 10 Yılın En İyi Sanatçısı" seçildi ve "Tüm Zamanların En Çok Satan Kadın Sanatçısı" ilan edildi. Aynı zamanda yalnızca 100 milyon ve üzeri albüm satan sanatçılara verilen "Chopard Diamond Ödülü" nü ilk alan kişi oldu.
2000-2004: İlk kariyer düşüşleri ve sallanmalar
- Resim Silinmiş.
2001 yılı ne yazık ki Carey için iyi geçmedi. Carey bu yılda başrol oynayacağı ilk film olacak olan yarı-otobiyografik film projesi "Glitter" üzerinde çalışmaya başlayacağını duyurdu. Aynı yılda çıkacak olan yeni Carey albümü ise filmin soundtrack'i olacaktı. Albüm için Virgin Records ile 80 milyon dolarlık bir anlaşma imzalayan sanatçı (bu anlaşma bugün bile en yüksek ücretli albüm anlaşmasıdır), bu dönemde pek bir başarı elde edemedi.
"Glitter" filmi ve soundtrack albümü yayımlandığı zaman Carey birçok kötü eleştiriye maruz kaldı. "Glitter" filmi "bugüne kadar çekilmiş en kötü filmlerden biri" olarak nitelendirilirken, "Glitter" albümünden yayımlanan ilk single Loverboy ABD Billboard Hot 100 listesinde 2 numaraya kadar yükselerek altın plak sertifikası aldı ve 2001 yılının en çok satılan ve dinlenen single'ı oldu; fakat devamında yayımlanan Never Too Far ve Don't Stop (Funkin 4 Jamaica) single'ları liste başarısı elde edemedi.
"Glitter" albümü yayımlandığı zaman Carey'nin en az liste başarısı gösteren albümü oldu. Birden çok platin ve elmas plak sertifikaları alan önceki albümlerinin aksine, "Glitter" ancak bir platin plak sertifikası alabildi. Kötü giden albüm satışlarının üzerine Virgin Records, Carey ile yaptığı anlaşmayı feshetti ve tazminat olarak 28 milyon dolar ödedi.
Kötü giden tek şey albüm satışları değildi. O dönem Carey, resmi internet sitesine umutsuz birkaç ses mesajı bıraktı ve mesajlar yayımlandıktan 5 saniye sonra siteden silindi. Medya tarafından Carey'nin psikolojik sağlığının iyi olmadığı öne sürüldü. Bir süre sonra Carey psikolojik yardım görmeye başladı ve yeni çalışmalar yapmaya başlamadan önce, kısa bir süre için dinlenmeye çekileceğini açıkladı. Carey'nin artık kariyerinin sona erdiği üzerine yorumlar yapılmaya başlanmıştı.
Virgin Records'tan ayrıldıktan sonra kendine yeni bir plak şirketi arayan Carey, Island Records ile 50 milyon dolarlık bir albüm anlaşması imzaladı ve Island Records bünyesinde kendi küçük plak şirketi MonarC Music'i kurdu. 2002'de ise Carey "köklere dönüş" sloganıyla 9. albümü "Charmbracelet"ı yayımladı. Albüm, Carey'nin o yıl vefat eden babası Alfred Roy Carey'e adanmıştı. Albümden yayımlanan ilk single Through The Rain hayranlar tarafından beğenilse de pek bir başarı elde edemedi. Diğer single'lar Boy (I Need You) ve Bringin' On The Heartbreak ise listelerin epey altında kaldı. Albüm çoklu-platin sertifikası almasına rağmen satışları Carey'nin önceki albümlerine kıyasla çok düşüktü; nedeni ise "Charmbracelet"ın beklenen ilgiyi görmemesiydi. "Charmbracelet"ın gösterdiği ticari başarı "Glitter"ınkinden büyüktü, ancak "Glitter"ın başarısızlığını örtbas edemedi.
Eleştirmenlerce "Charmbracelet" albümü zayıf bulundu, bunun başlıca nedenlerinden biri albümün tınıları Carey'nin diğer albümlerine kıyasla R&B'den daha çok Pop'a dönük olduğuydu, ve bu yüzden albüm büyük ölçüde olumsuz eleştiri aldı. Eleştirmenlerin birleştiği bir başka nokta ise albümde Def Leppard cover'ı Bringin' On The Heartbreak haricinde hiç iyi şarkı bulunmadığı idi. Eleştirmenlerin dikkatini çeken bir başka nokta ise Carey'nin sesinin yıprandığı idi. "Charmbracelet"ın başarısızlığı üzerine yakınları Carey'e bir süreliğine ara vermeyi önerdi; ancak Carey reddetti ve o yıl "Charmbracelet World Tour" turnesine çıktı.
2003 yılında Carey, Busta Rhymes'a I Know What You Want isimli şarkısında eşlik etti. Şarkı Billboard Hot 100 listesinde 3 numaraya kadar yükseldi. Bundan kısa bir süre sonra Carey 2 CD'lik remiks albümü "The Remixes"ı yayımladı. Albümde Carey'nin hit şarkılarının remiks versiyonları ile I Know What You Want yer alıyordu.
2004 yılında Carey bu sefer Jadakiss'e U Make Me Wanna isimli şarkısında eşlik etti. U Make Me Wanna, I Know What You Want kadar başarılı olamasa da yayımlandığı ilk hafta Billboard listelerinde ilk 50'de kendine yer buldu ve bir sonraki hafta 21 numaraya yükseldi.
2005-2007: Parlak günlere geri dönüş
2005 yılında çıkardığı The Emancipation of Mimi albümüyle eski parlak günlerine geri döndü. Eleştirmenlerce de başarılı bulunan albüm dünya çapında yaklaşık 10 milyonluk bir satış gerçekleştirdi. 2005 yılının en çok satan bu albümünden çıkan single'lardan We Belong Together, ABD Billboard Hot 100 listesinde 14 hafta bir numarada kalarak büyük bir başarı sağladı. Bunun yanı sıra albümün üçüncü single'ı olarak piyasaya sürülen Shake It Off, We Belong Together'ın 1 numaradaki son haftasında 2 numaraya yükselerek bir ilki gerçekleştirerek, Mariah'nın ABD listelerinde bir ve iki numarada aynı haftada yer alan ilk kadın sanatçı olmasını sağladı. Bunun yanı sıra Aralık ayının son günlerinde Don't Forget About Us 1 numaraya oturdu ve Mariah Carey böylece 17 tane 1 numara şarkıyla, Elvis Presley ile birlikte en çok 1 numaraya sahip 2. sanatçı oldu.
2006 yılında 3 yıl aradan sonra "The Adventures of Mimi" (Mimi'nin Maceraları) turnesine çıktı.
2008 yılının bahar aylarında vizyona girmesi beklenen, yönetmenliğini Aaron Woodley ve yapımcılığını Lee Daniels'ın yaptığı Tennessee (film) filminin çekimlerini Mart 2007 itibariyle sonlandırdı. Filmin konusu ise şöyle: "İki kardeş (Adam Rothenberg, Ethan Peck) küçükken babalarının onlara kötü davranmasına dayanamayarak Tennessee'den kaçarlar. 10 yıl sonra küçük kardeş kansere yakalandığını öğrenir. Yaşamak için tek umudu babasının vereceği iliktir. Tennessee'ye dönüşleri sırasında yolda Crystal (Mariah Carey) ile tanışırlar. Crystal bir country şarkıcısı olmak istemektedir fakat kocası bunu istememekte, onun ev hanımı olarak kalmasını tercih etmektedir. Bu yüzden kendisine sürekli şiddet uygular. Crystal, Nashville'de şansını denerken iki kardeş babalarını aramaya devam ederler."
2008: Yeni Albüm, Yeni Bir Dönem
Carey uzun zamandır üzerinde çalıştığı ve yılın en çok beklenen albümlerinden biri olan 11. stüdyo albümüne E=MC² adını verdi. Bir önceki albümü, 2005 yılının en çok satan, dünya çapında 10 milyonluk satarak 18 aylık liste serüveni boyunca 3 tanesi Grammy olmak üzere sayısız ödül kazanan ve iki tane de bir numara hit çıkaran "The Emancipation of Mimi"ye gönderme yapan adıyla albümün Avrupa'da 14 Nisan 2008'de, Amerika'da ise 15 Nisan 2008 tarihinde satışa çıkmıştır.
Albümden çıkan ilk single "Touch My Body", Mariah Carey, C. "Tricky" Stewart ve The-Dream tarafından yazıldı. Şarkının video klibinin yönetmenliğini ise ünlü film yönetmeni Brett Ratner üstleniyor. "E=MC²" albümünde Mariah ile işbirliği yapan yapımcıların arasında Jermaine Dupri, DJ Toomp, Stargate, Will.i.am, Bryan Michael Cox, Nate "Danja" Hills ve James Poyser bulunuyor. "E=MC²"nin uygulayıcı yapımcıları ise Mariah Carey ve Island Def Jam Music Group başkanı L.A. Reid.
Eleştirmenler tarafından beğenilen "Touch My Body", Amerikan radyolarında çalındığı ilk haftasında gösterdiği başarı ile Billboard Hot 100 listesine 57 numaradan girdi.[1]. Daha sonrasında radyoda çalınma sayısına göre ilk 20'ye giren şarkı, 24 Mart 2008 tarihinde dijital olarak satışa sunulmasıyla ABD'de 286.000 kez indirilerek, Rihanna'nın Umbrella ile olan 277.000 rekorunu kırmış ve 1 numara yükselmiştir. Şarkı radyolar vasıtasıyla 130 milyon dinleyiciye ulaşmıştır ve 2 hafta 1 numarada kalmıştır. Dünya çapında İngiltere'de 5. sıraya kadar yüksek şarkı, dünya listelerinde 2 numarayı görmüştür.